24.07.07
Bu hafta acayip kötü başladı.. cumartesi günü akşamından başlayan bu ruheti haliyet hala sürmekte esasen ama bir tek ben biliyorum.. ben kendim ve ben..
Neyse moral diplerde geziniorum.. herkes hayrola diyor.. geveliorum bişeyler.. normalde muhabbetim olmayan insanların bile “boşver canını ne skıyorsa” demeleri karşısında dedim nooluyo bu kadar mı kötü grünüyorum tanrım.. habire tayfun karşımda pişşt diyo yaşıo musun... aynı akşam atakan sen en kadar sesszisin diyor felan dedim kendime özge kendine gel çeki düzen ver... bayan psikoloji olarak her zamanki gbi ne zman psikolji kötüye giderse vücut da hastalıklara hoşgeldin partisi yapmaya başlar efenim bendenizin bedeni çok narin... başladım mı aynı akşam hapşurmaya aksırmaya, boğaz da bari ben de eşlik edeyim geri kalmayayım dercesine bir kaşınmaya başladı... neyse..
dünümüzü öyle geçirdik, sonra yeni oynumuzu bugün sahnelemeye başldık... gelemem öyle hergün neyin var ne oldu sorularına.. cicili bicili bir elbise.. kolye makyaj felan.. surata da evden çıkmadan bir gülücük yapıştırdık.. sabah evde babam başta olmak üzere bu ne neşe, harola felanlar, işte insanlar ooo ne güzel olmuşlar felan.. dünden eser kalmadı tabi.. insan önce kendini kandırmalı ki karşı tarafı da kandırabilsin...nasıl neşelyim, nasıl pozitifim, dünden eser yok...
böyle acayip dikatik bir yazı yazasım geldi anlatamam.. hafif epizm de katarsak tam olacak
( epizim ifadesini bilim bakalım kim uydurdu:PP... şöyle şöye olmalı böyle böyle yapılmalı tarzındaki cümleler silsilesi... nefret ederim didaktik şiirlerden, yazılardan ve bunları kullanan kişilerden ve klişelerden;sadece laf kalabalığı...konuşmak kolay uygulamaya gelince kimsenin bitarafında değil ama yanlış yapılınca hede hüdüler başlıyor; allah ne tavsiye verenler nasıl yol gösterenler... ama kendi uygulamalarına bakıyosun.. ulen sen kendin uygulamaya koyamamışsın ki bana hebelü yapıyorsun.. ne anladım ben bu işten.. hiçbirşey.. söylenenler ile yapılanlar birbirine uymalı kardeşim... bu kendim içinde geçerli herkes için de.. işte didaktik bir paragraf oldu valla, süperim:)
25.07.07
Düşünüyorum da... bazen insan kendini acayip güzel kandırabiliyor.. birkaç gündür gözüm hep telefonumda ve maillerimde.. beklemek kötü şey... beklemiyoruma inandırmaya çalıştım kendimi ama zamanla geçer diye düşünüyorum..beklemiyorsun beklemiyorum...gurur mu bu yaptığım? Bazen evet diyorum... sonra hatırlıyorum ve söylenenler-belki denmek istenen asıl şey olmasa ya da bir başka kişi olya vesaireyle ilintili olabilir de- inanılmaz can sıkıcı-sevimsiz hatta bunların ötesinde tüm düşünce zeminini sarsıcı olabiliyor ve sorgulatabiliyor insana.. ben ne yapıyorum benim ne işim var burda, bilmemkaç zamandır nedir bu süregelen “şey”? salak gibi mi hissetmeliyim yoksa herşey aşikar da ben mi yanlış yorumluyorum ya da görmek istediğim gbi mi görüyorum olayları yaşananları.. kendimce bir ilüzyonun içindeymişim de haberim yok..(muşş).. öğretildim..demek o kadar da zor değilmiş bana birşeyler öğretmek sanıldığı kadar...zekiim ben uleyyn:)
Bir de hep böyle olaylar sonrasında telefon numaraları geliyor.. ezberlemişim yine diye hayflanıyorum... siliyorsun herşeyi.. telefonları, mailleri, ilşkili ve ilintili olan herşeyi unutmak için sonra bir kendi kendine sorunca pırrt diye geliyo aklına.. komedi..trajedi..psikolojik gerilim len bu..
Dürüstlük önemli şey... can yakıcı da olsa önemli.. kaçmak yerine dobra dobra konuşmak gerek... bünye kaldırmayabilir.. bu bir güçlülük göstergesi dedğil, insanlık göstergesi bence..ne kendini kandır ne de beni..
Bazen konuşasım geliyor, şu işte soranlara derdimi anlatmak anlamayacaklarını bile bile.. ya da dostlarıma anlatmak boşalmak istiyorum ama her bashedişte daha da can yakıcı olabiliyor.. paylaştkça artmıyor bazen sevinçler ya da azal-a-mıyor üzüntüler.. tersine bazen daha gerçek kılınıyor acılar ve daha derine iniyor en hassas noktalar doğru..sonra vazgeçiyorum, anlatamam öyle ne gerek var....
kafama takılanları sizle de paylaşayım....
sevgilizle-yane sevgiliniz olduğunu düşündüğünüz kişi ile; zaten ilüzyon burda başlıyor--otumuşsunuz nevizadede içiosunuz ortam güzel hoşş...muhabbet ii.. soora bi şekilde nasıl oluyorsa sevgilizin "ne de olsa bitecek" dediğini duyuyorsunuz cümleleri arasında... sonra ardından bunu destekleyici birkaç cümle.. dinliyorsunuz... sonuna kadar...
bu konuşmaya başlamadan siz emek ve deger arsındaki ilşkiye değinerek; genel olarak birşeyi değerli kılan verilen emektir diyosunuz ...ilşki bazlı söylemiyorsunuz bunu...bunu da aklımıza koyduktan sonra devam edelim..
sonra ne de olsa bitecek cümlesinin ardından yine sefkiliniz olduunu varsaydığınız kişi özge ben senin için emek harcamadım diyor, gözlerinize bakıyor (sanırım bu normal bir cümle ve benim de aa enteresan deyip geçmem bekleniyor ama tabi ki ben sessizim bu işin sonu nereye varacak diye bekliyorum, nasıl tepki vereceğimi şaşrmış vaziyetteyim)ve emek harcamıyorum da diyor... yani ardından bir tek "harcamayacağım da" demediği kalıyor ki bu cümleye bu iki cümleden sonra gerek var mı bilmiyorum ..bence yok yeterince açık ve net.. ama imalı, ya söyle özge ben sıkıldım şu şu nedenlerden artık istemiyorum seni hayatımda de.. anlarım.. ama net ol açık ol... dürüst olabilirsin kendince ama ima etme direk söyle..
sonra alıyor efenim sizi bir düşünce... ben ne yapıyorum ne yapmışım bu nedir.. karşımda oturan kişi kim? benim ne işim var bu kişinin karşısında...hayır anlamdığım nokta eğer hiç keyif almıyorsan neden değerli zamanını benle harcıyorsun... sana yazık bana yazık...sonra ne düşünüyosun sorusunu yanıtlamaya başlıyorsunuz.. elinizden geldiğince diliniz döndüğünce.. bitecek diyerek ben şuana kadar hiçbir ilişkiye başlamadım diyorum... var mı böyle bir olay... hade oynalayalım..daha doğrusu ben oynayayım sen gerçek zannet.. ki evet sandım...garip oluyo böyle... sizin de başınıza gelirse diye diyorum-- bir ilşkiye başlamadan önce bir sorun sefkili adayınıza ne de olsa btcek mi btmiicek mi diye.. garantiye alın yane... benden sölemesi.. yaşadım biliorum:)
anlamdığınız o kadar çok şeyin varlığıyla karşılaşıyorsunuz ki sonra ilerleyen zaman zarfında... anlatamam...kendi oluşturmuş olduğunuz bi ilüzyonun gerçekliğine inanmış olmak kötü bişii.. kıssadn hisse bunu söyleyebilrim...
hohh yazdım rahatladım mı... yok ben yazarak değil konuşarak yaşayarak rahatlarım...
düşünmekteyim...düşünceler(im)deyim..beklerim efenim düşünce parkuruma kendi ilüzyon dünyamda...
25 Temmuz 2007 Çarşamba
20 Temmuz 2007 Cuma
özlemsi
Herkes kendi hayatını yaşar.. başkalarının hayatını görüp gözlemleyip yada sinisice takip ederek imrenmek içine sindirememek gereksiz.. yollar ayrıldıysa ayrılmıştır.. kabullenmek neden bu kadar zordur peki?sindirememek neden bu kadar zordur? Tüm kırıntıları temizlemek neden imkansızdır? İmkansız kılan bizler miyiz? Gerçekten içten içe acı çektirmek mi amacımız kendimize? İnsan ruhu anlaşılamayacak kadar kompleks bir hale gelebiliyor çoğu zaman..
Mazoşistlik her yerde her bünyede kardeşim.. susadım ve ne içsem fark etmiyor susuzluğum dinmiyor.. ruhlar geziyorum.. bedenler ve kendi pişmnalıklarım aslında pişman olmadığımdan dolayı pişmanlıklar silsilesii.. yeniden olsa yine yapardım diyebileceğim pişmanlıklar.. hayat pişmanlıklarla daha güzel değil miJ hiç de sevmem böyle klişe lafları cümlecik ve kelimecikleri.. cik ekine de ayrıyeten kılım ayşecik ömercik... ben neden bu kadar memnuniyetsizim acaba, neden bu kadar eleştirelimm(eleştirel de enteresean geldi bak..)
Bugün sigara içerken , güneş vururken ve gözlerimi açamazken.. yanlızlığı(mı) düşündüm.. böyle eve gidince karşılanan katlanılmaz sessizlik ve kimsesizlik duygusuyla pekiştirilen yanlızlık duygusu.. ben yanlız yaşayabilrim diyorum annemlere.. babamsa yanlızlık allaha mahsustur diyor.. ben güçlüyüm diyorum ablamdan daha dayanıklıyım yanlızlığa.. bu dediğime kendim inanıyor muyum? Yorumsuz.. yanlızlık insanın kendi tercihi olduğunca güzel derler.. peki ya insan kendini kandırmak için ben tercih ediyorum diyorsa.. kendini kandırmaca, kocaman bir oyun, çevrenizdekileri de dahil ederek çağını genişlettiğin(m)iz..
Özel bir ilişkiniz var ise.. özel ilişki de neyse.. biran sevgiliniz varsa demek istemedim nedense; yanlızlığınızı daha da özlediğiniz oluyor mu; kendinizi düşünürken bulunca... ben bazen böyle hissediyorum da normal midir?
Eksik birşeyler var nedir bilmiyorum ama eksiğim tek bildiğim bu... insan ne istediğini bilmeksizin neyin eksik olduğunu bilebilir mi? Ne istediğimi bilmiyorum.. önceden huzr derdim istediğim huzur hepsi bu(yalan palavra :) ama şimdi tek istediğim huzur mu onu da bilmiyorum..sen ne istediğini bilmiyorsun ya da sen ne istiyorsun diye sordular, sormuşlardı ve hala da soraralar... ama cevabını ben de bilmiyorum.. para mı?değil? ailemden uzaklaşmak mı? hem evet hem hayır... güç mü? Saygı mı? İtibar mı? Zenginlik mi? Bilmiyorum.. bazen ufak anlık mutlulukalrımı özlüyorum, doyasıya gözümden yaşlar gelene kadar güldüğüm anları, zamanları.. zamanın yetmediği dönemlerimi... anın değerli olduğu geçmişimi özlüyorum...
Mazoşistlik her yerde her bünyede kardeşim.. susadım ve ne içsem fark etmiyor susuzluğum dinmiyor.. ruhlar geziyorum.. bedenler ve kendi pişmnalıklarım aslında pişman olmadığımdan dolayı pişmanlıklar silsilesii.. yeniden olsa yine yapardım diyebileceğim pişmanlıklar.. hayat pişmanlıklarla daha güzel değil miJ hiç de sevmem böyle klişe lafları cümlecik ve kelimecikleri.. cik ekine de ayrıyeten kılım ayşecik ömercik... ben neden bu kadar memnuniyetsizim acaba, neden bu kadar eleştirelimm(eleştirel de enteresean geldi bak..)
Bugün sigara içerken , güneş vururken ve gözlerimi açamazken.. yanlızlığı(mı) düşündüm.. böyle eve gidince karşılanan katlanılmaz sessizlik ve kimsesizlik duygusuyla pekiştirilen yanlızlık duygusu.. ben yanlız yaşayabilrim diyorum annemlere.. babamsa yanlızlık allaha mahsustur diyor.. ben güçlüyüm diyorum ablamdan daha dayanıklıyım yanlızlığa.. bu dediğime kendim inanıyor muyum? Yorumsuz.. yanlızlık insanın kendi tercihi olduğunca güzel derler.. peki ya insan kendini kandırmak için ben tercih ediyorum diyorsa.. kendini kandırmaca, kocaman bir oyun, çevrenizdekileri de dahil ederek çağını genişlettiğin(m)iz..
Özel bir ilişkiniz var ise.. özel ilişki de neyse.. biran sevgiliniz varsa demek istemedim nedense; yanlızlığınızı daha da özlediğiniz oluyor mu; kendinizi düşünürken bulunca... ben bazen böyle hissediyorum da normal midir?
Eksik birşeyler var nedir bilmiyorum ama eksiğim tek bildiğim bu... insan ne istediğini bilmeksizin neyin eksik olduğunu bilebilir mi? Ne istediğimi bilmiyorum.. önceden huzr derdim istediğim huzur hepsi bu(yalan palavra :) ama şimdi tek istediğim huzur mu onu da bilmiyorum..sen ne istediğini bilmiyorsun ya da sen ne istiyorsun diye sordular, sormuşlardı ve hala da soraralar... ama cevabını ben de bilmiyorum.. para mı?değil? ailemden uzaklaşmak mı? hem evet hem hayır... güç mü? Saygı mı? İtibar mı? Zenginlik mi? Bilmiyorum.. bazen ufak anlık mutlulukalrımı özlüyorum, doyasıya gözümden yaşlar gelene kadar güldüğüm anları, zamanları.. zamanın yetmediği dönemlerimi... anın değerli olduğu geçmişimi özlüyorum...
11 Temmuz 2007 Çarşamba
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)